Baruch Spinoza, aydınlanma çağının sembol isimlerinden birisidir. Dini otoriteleri eleştirmiş ve onların bilim ve düşünceyi kontrol etmeye çalışmasına karşı çıkmıştır. Spinoza, bilim ve felsefenin dinden bağımsız, eleştirel ve hür olması gerektiğini ve filozofları yöneticilerden korkmadan hakikatleri araştırmakla mükellef olduğunu vurgulamıştır. Spinoza'nın dini görüşü de oldukça ilginçtir. Din hakkındaki spinoza sözleri bize gösteriyor ki Spinoza bir panteist idi. Yani Tanrı ile kainatın bir ve aynı şey olduğuna inanıyordu. Bu oldukça değişik bir bakış açısı olmakla beraber Spinoza için zaruret arz eden bir başka husus ise etik yani ahlaki davranışların sebeplerini bulmak ve insanların nasıl ahlaklı olacaklarını araştırmaktı. Bu konuda Spinoza asla boş durmadı. Düşündü, yazdı ve gerektiğinde kendisini dinleyecek kişiler bulup onları aydınlatmaya gayret etti. Spinoza, düşünce ve görüşlerinde asla vazgeçmiyordu. Daha Francis Bacon ve John Locke gibi filozoflar aslında onun kurduğu temel üzerinde kendi felsefelerini bina ettiler. Daha sonra akademisyenler Spinoza'nın felsefeye etkisi üzerinde önemli bilgilere ulaştılar ve bu çok renkli kişiliğe sahip filozofun bilime ve aydınlamaya ne büyük katkılar yaptığı bir kez daha ortaya konmuş oldu.