スクリーンショット_2018-06-01_11

トルコ語作文|23.çok kötü bir durum|困りごと


1 Remzi bugün film seyredebilmek için geç yatmak istiyor.
 今日レムジさんは映画を見るために夜更かししようと思っています。
2 Fakat biliyor ki erken yatmalı.
 でも、早く寝なければならないことは分かっています。
3 Çünkü eğer geç yatarsa, geç kalkacak.
 なぜなら、もし遅く寝れば、寝坊してしまうでしょう。
4 Şayet geç kalkarsa, işine geç kalacak.
 もし寝坊すれば、仕事に遅れてしまうでしょう。
5 Eğer işine geç kalırsa, muhtemelen işten kovulacak.
 もし仕事に遅れれば、きっと仕事を辞めさせられてしまうでしょう。
6 Remzi film seyretmek istemesine rağmen seyredemeyecek.
 レムジさんは映画を見たくても、見れないのです。
7 Bu, Remzi için çok fena bir durum, değil mi?
 かわいそうですね。

***

1 Sibel yeni bir araba almak istiyor.
 シベルさんは新しい車を買いたいと思っています。
2 Fakat biliyor ki almamalı.
 でも買うべきでないということは分かっています。
3 Şayet yeni bir araba alırsa, bankadan çok para çekmek zorunda olacak. Ve eğer bankadan çok para çekerse, az parası kalacak.
 もし新しい車を買うなら、銀行からたくさんのお金を下ろさなければなりません。それに、銀行から多くのお金を下ろせば、お金は少ししか残りません。
4 Az parası kalırsa, kirasını ödeyemeyecek. Şayet kirasını ödeyemezse, ev sahibi, onu evden kovacak.
 お金が少しになれば、家賃が払えなくなってしまいます。もし家賃が払えなくなれば、大家さんは彼女を家から追い出すでしょう。
5 Yani Sibel yeni bir araba almak istemesine rağmen alamayacak.
 つまり、シベルさんは新しい車を買いたくても、買えないのです。
6 Çok kötü.
 困りましたね。

***

1 Bay ve Bayan Saygın Ankara'ya taşınmak istiyorlar.
 サイギンさん夫妻はアンカラに引っ越したいと思っています。
2 Fakat biliyorlar ki bunu yapmamalılar.
 でもそれは無理なことだと分かっています。
3 Şayet Ankala'ya taşınırlarsa, çocuklarından uzak olacaklar.
 もしアンカラへ引っ越せば、子ども達の場所から離れてしまいます。
4 Eğer çocuklarından uzak olurlarsa, onları çok sık göremeyecekler.
 もし子ども達の場所から離れれば、あまり会えなくなってしまいます。
5 Çocuklarını çok sık göremezlerse, üzülecekler ve depresyona girecekler.
 もし子ども達に会えなくなれば、悲しくて鬱ぎ込んでしまうでしょう。
6 Yani Bay ve Bayan Saygın Ankala'ya taşınmak istemelerine rağmen taşınamayacaklar.
 つまりサイギンさん夫妻はアンカラに引っ越したくても、引っ越せないのです。
7 Çok kötü.
 さあ、どうしましょう。

durum - 状況, 事態 / geç - 遅い ⇆ erken - 早い / yatmak - 寝る, 横になる / bilmek ki ~ - 〜ということを知っている / kalkmak - 起きる; geç kalkmak - 寝坊する /  eğer = şayet - もし / (-e) geç kalmak - (〜に)遅れる / muhtemelen - 恐らく, 多分 / kovmak - 追い出す; işten kov(ul)mak - クビにする(クビにされる) / (-e) rağmen - 〜にも関わらず / çekmek - 引っ張る;bankadan para çekmek - 銀行からお金を下ろす / (-mak) zorunda - 〜しなければならない / kira - 家賃 / ödemek - 支払う / ev sahibi - 大家さん / yani - つまり / taşınmak - 引っ越す / uzak - 遠い ⇆ yakın - 近い / girmek - 入る / üzülmek - 悲しむ

この記事が気に入ったらサポートをしてみませんか?